Moldova Uçak Bileti
Avrupa’nın yeşil alanı en yoğun şehirlerinden biri olan Kişinev, Dinyeper Nehri’nin bir kolu olan Bic Nehri kıyısına kurulmuştur. Buraya parklar ve göller diyarı diyebiliriz. Şehrin nüfusunun %80’ini Moldovalılar oluştursa da; Ukraynalı, Rus, Bulgar ve Alman azınlıklarda azımsanmayacak kadar çoktur. Şehrin adı İngilizcede “Chisinau” olarak yazılmaktadır. Kişinev şarap mahzenleri ile ünlü bir şehirdir. Öyle ki bu şarapların çoğu şehrin her yerinde yükselen asma bahçelerinden toplanan üzümlerle yapılmaktadır. Burada ki şarapların Fransa’dan sonra ki dünyanın en iyi şarapları olduğu söylenmektedir. Kişinev, Doğu Avrupa ülkelerinden Moldova’nın merkezinde, Dinyeper’in bir kolu olan Bic Nehri’nin her iki yanına kurulmuş bir şehirdir.
STEFAN CEL MARE PARKI VE ANITI
5. yüzyıl sırasında Türk akınlarına karşı direnerek şöhret elde eden III. Stephen’in anısına adı verilen bir park ve anıttan oluşmaktadır. Kişinev’in merkezinde yer alan bu pakt 1818 yılında yapılmış olup, 7 hektarlık bir alana yayılmıştır. Parkın eski adı Puşkin’dir ve onun da bir granit büstü parkın içinde bulunmaktadır. Stefan Cel Mare parkı ayrıca akasya, ıhlamur ve dut olmak üzere yaklaşık 50 tür yaşlı ağacı barındırmaktadır. Kentin başlıca dinlenme alanı ve tarihi bir geçmişi olan bu parkı günün her saati ziyaret edebilirsiniz.
WATER TOWER
anulescu-Bodoni Caddesi'nde bulunan ve 1892 yılında Alexander Bernardazzi tarafından tasarlanarak inşa edilen bu su kulesi, günümüzde artık bir müze olarak hizmet vermektedir. Bu müze, alt kattan başlayarak üst kata kadar şehrin tarihini sergilemektedir. Su kulesi geçmişte şehrin ana su dağıtma merkezi olmuştur. Kullanımdan kalktıktan sonraysa deprem sırasında ahşap yapısı yıkılmıştır. Bu yüzden 1980 ve 1983 yılları arasında tekrar inşa edilmiştir. Bu haliyle bile Kişinev’in en turistik mekanlarından biri olarak gezip görülmesi gereken yerlerin başında gelmektedir.
ETNOGRAFYA VE DOĞA TARİHİ MÜZESİ
Kişinev’in yanında Moldova’nın da en eski müzesi olan Etnografya ve Doğa Tarihi Müzesi, 1889’da Baron Stuart tarafından kurulmuştur. Müze toplam iki bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde Moldova’nın bitki varlığı sergilenmektedir. Ülke topraklarında ki yetişen bitkiler ve çeşitliliğinin geçmişten günümüze nasıl ilerlediği ve değiştiğini göstermektedir. İkinci bölümde ise bu topraklar üzerinde yaşayan insanların kültürleri gösterilme ve bu insanların kullandığı eşyalar, giysiler, alet edevatlar sergilenmektedir. Geleneksel giysi ve eş eşyaları hayli ilgi çekmektedir. Müzenin bir de 100 yıllık botanik bahçesi bulunmaktadır. Bu bahçede ayrıca bir dinozor iskeleti de sergilenmektedir.
NATIVITY KATEDRALİ
Bu Rus Ortodoks kilisesi katedrali, Kişinev’in en güzel mimarilerinden biridir. Mimarlığını Melkinov’un yaptığı katedral neo klasik bir mimariye sahiptir. 1830 yılında krallık tarafından inşa ettirilen katedral, İkinci Dünya Savaşı’nda ağır hasar görmüş ve çan kulesi yıkılmıştır. 1962 yılında komünistlerce tamamen tahrip edilen yapı, ancak 1997 yılında tekrar restore edilerek günümüz görüntüsüne kavuşmuştur. 1962 yılında tahrip edildiğinde katedralde ibadet yasaklanmış ve bunun yerine sergi merkezine dönüştürülmüştür. Nativity Katedrali Kişinev’de mutlaka görülmesi gereken yerlerden biridir.
PUŞKİN MÜZESİ
Puşkin Müzesi, Rusya’nın ulusal şairi Alexander Puşkin’in yazı masası ve Byron portreside dahil olmak üzere ojinal mobilyaları ve kişisel eşyaları ile dolu küçük bir yazlığıdır. Burada 1820 ile 1823 yılları arasında, sürgünde geçen dönemini yaşamıştır. “Kafkasya Tutsağı” romanını burada yazdığı söylenmektedir. Puşkin’in bu yazlık evi ilk olarak 1948 yılında müzeye çevrilmiş, 1982 yılında da restore edilmiştir. Müzede Puşkin’in kullandığı tüm eşyalar anlamlı bir şekilde tasarlanarak dizilmiştir. Rus edebiyatını sevenlerin bu evi gezmelerini tavsiye ederiz.
HOLLY GATES
Holy Gates anıtı 19. Yüzyılda I. Zaushkevich tarafından inşa edilmiştir. Anıt beyaz renkli taşlarla yapılmış dört dikilitaştan oluşmaktadır. Hikâyeye göre sırf Osmanlıların buraya bıraktığı topları yeniden dökerek bir çan yapmak için inşa edilmiştir. Bu dikilitaşların yanında on altı adette sütun bulunmaktadır. Bu çan ve saatin mekanizması ise tavanda ki taştan yapılmış kemerlerin üzerine yerleştirilmiştir. Yapının üzerinde bulunan ve Sovyetlerin şehri işgalcilerden kurtardığına dair bir de yazı bulunmaktadır. Holy Gates eğer fazla zamanınız varsa görmeniz gereken bir yerdir diyebiliriz.
26 Aralık 2017 Salı 14:14:21